Obesity Treatments
OBEZİTE CERRAHİ OPERASYONLARI
MİDE BOTOX’u: Uzun vadede yararlı olmadığı görüldüğünden, Polidia Health olarak hastalarımıza bu operasyonu önermemekte ve yapmamaktayız.
RNY GASTRİK BYPASS OPERASYONU
Genel Özellikler
• Hem kısıtlayıcı hem emilim (kalori) azaltıcı bir operasyondur.
• ABD ve birçok Avrupa ülkesinde en fazla uygulanmış olan obezite cerrahisi yöntemidir.
ETKİ MEKANİZMASI
• RNY Gastrik Bypass operasyonu ile midesi küçültülmüş olan hasta, daha küçük porsiyonlar tüketmekle birlikte bu küçük porsiyonlarla açlık hissetmeden doyabilmektedir.
• RNY Gastrik Bypass operasyonu tüketilen gıdaların emilim oranını da düşürmektedir.
• Operasyon sonrası ghrelin hormonu olarak adlandırılan iştah hormonu seviyesi düşer ve hastanın iştahı net bir şekilde azalır.
Operasyon sonrasında yüksek kalorili gıdaların (özellikle karbonhidrat içeren gıdalar) fazla/hızlı tüketilmesi, hastaları rahatsız edebileceği için, hastalar yeme/içme alışkanlıklarını daha sağlıklı bir hale getirmektedirler.
(Hastalar tarafından, tatlı ve yağlı yiyeceklerden uzak durmaya yönelik bir eğilim sergilenmektedir).
- Birinci şekilde yemek borusu, mide ve ince bağırsağın başlangıç bölümü yer almaktadır.
- RNY Gastrik Bypass operasyonunda midenin üst kısmında, zımba yardımıyla mide bir küçük bir büyük parçaya ayrılıyor, böylelikle hasta miktar olarak daha küçük porsiyonlar yiyebiliyor (kısıtlayıcı etkisi).
- İnce bağırsak bölünüp (A) küçültülmüş mideye bağlantı için hazır hale getiriliyor.
- İnce bağırsak (A) bölündüğü yerden yukarı çekilip küçültülmüş mideye dairesel zımba yöntemiyle bağlanmaktadır.
Yeni oluşturulan küçük mide-bağırsak bağlantı noktasından daha ilerideki bir noktada ise, geriye kalan mideden gelen bağırsak (B) ana hatta tekrar bağlanmaktadır. Böylelikle geriye kalan midenin ürettiği enzim ve sıvılar(B) alınan gıdayla birleşip normal yoluna devam etmektedir, gerekli vitaminler vücut tarafından alınmayı sürdürdüğü için herhangi bir eksiklik oluşmamaktadır.
Bu operasyonun en büyük avantajlarından biri ise alınan gıda ve geriye kalan (gıda girmeyen) midenin ürettiği sıvıların (enzimler, safra ve pankreas sıvıları) hemen değil, ileri bir noktada birleşiyor olmasıdır. Böylelikle yağ ve şeker emilimi, yani kalori emilimi azalmış olmaktadır. (emilim azaltıcı etkisi)
Ayrıca, küçültülmüş midenin bağırsağa geçiş noktasının normale göre daha küçük olması ile midenin yavaş boşalmasını sağlanmakta ve hastalarda daha uzun bir tokluk hissi yaratılmış olmaktadır.
Tüp Mide Ameliyatı (Mide Küçültme)
Tüp Mide | Genel Özellikler
• Tüp Mide operasyonu sadece kısıtlayıcı bir operasyondur, kalori emiliminde bir azalma söz konusu değildir.
• Obezite operasyonlarının yaygınlaşması ve bu tekniğin nispeten daha kolay olması sebebiyle son yıllarda hızla artış gösteren bir operasyon yöntemidir.
Tüp mide ameliyatında midenin yaklaşık %80’ lik bir bölümü stapler (zımba) yardımıyla bölünür ve vücuttan çıkarılır. Geriye kalan mide ise uzun bir tüp şeklini aldığı için bu operasyon Türkçe’de tüp mide olarak adlandırılmaktadır.
Tüp mide operasyonu olan bir kişi normale göre daha az yemek tüketebilir ama yenilen gıdaların emiliminde herhangi bir azalma olmadığı için, tüketilen gıdanın kalorisi vücut tarafından tamamiyle emilir.
Tüp mide operasyonları sırasında midenin büyük bir bölümü vücuttan çıkarıldığı için bu operasyon türünün geri dönüşümü mümkün olmamaktadır.
Tüp Mide Ameliyatı Nedir, Nasıl Uygulanır?
Tüp mide operasyonu genellikle laparoskopik olarak gerçekleştirilir. Yani kapalı olarak gerçekleştirilir. Beş adet ufak keşiden karın boşluğuna giriş yapılır. Tüp mide ameliyatı sadece kısıtlayıcı bir operasyondur. Emilim azaltıcı bir etkisi yoktur.
Bu görüntüde midenin normal hali görülmektedir.
Yiyip içilenler midenin içinde birikir ve ince bağırsağa geçtikten sonra aldığımız bu gıdaların kalorisi vücut tarafından tamamen emilir.
Tüp mide ameliyatında ise midenin yaklaşık yüzde seksenini oluşturan kısım zımba yöntemiyle bölünür ve vücuttan çıkarılır. Geriye kalan kısım tüp şeklini aldığı için bu operasyon tüp mide veya İngilizce sleeve gastrectomy olarak adlandırılır.
Tüp mide operasyonu sonucunda küçültülmüş mide ile tüketilen gıda miktarı azalırken emilimin aynı kalması bu operasyonun dezavantajlarından birini oluşturur. Veya başka bir deyişle az miktarda ama kalori değeri yüksek gıdalarla beslenen biri yediklerinin kalorisini tamamıyla alır. Bu da tüp mide ameliyatı sonrası geri kilo alımı oranını yükseltir. Bir diğer dezavantajı ise vücuttan çıkarılan yüzde seksen oranındaki midenin yok ediliyor olmasıdır. Bu sebeple midenin artık orijinaline geri dönüşü artık mümkün olmayacaktır.
MİNİ GASTRİK BYPASS OPERASYONU
Genel Özellikler
• Hem kısıtlayıcı hem emilim (kalori) azaltıcı bir operasyondur.
• Tek bir mide bağırsak bağlantısı oluşturmaktadır.
• Emilim azaltıcı (özellikle yağlar için) etkisi daha belirgindir.
• Tıpkı RNY Gastrik Bypass operasyonunda olduğu gibi mide ikiye ayrılmaktadır.
RNY Gastrik Bypass ile farkı ise bağırsağın bölünmeden mideye bağlanıyor olmasıdır.
Böylelikle Mini Gastrik Bypass operasyonunda toplamda bir bağlantı daha az yapılmış olmaktadır.
Emilimin azalmasını sağlayan ise, Mini Gastrik Bypass operasyonunda RNY Gastrik Bypass operasyonuna göre daha uzun bir bağırsak bölümünün bypass edilmesidir.
Geriye kalan midenin sıvıları ve bunun devamındaki safranın geçiş yolu küçültülen midenin ucu olması sebebiyle Mini Gastrik Bypass operasyonunda safra reflüsü ihtimali mevcuttur.
MİDE BALONU
Ameliyatsız kilo verme yöntemlerinden biri olan mide balonu uygulamalarına meslek hayatım boyunca hep mesafeli durdum. Bunun en önemli nedeni mide balonu uygulamaları yapılan kişilerde istenilen oranlarda kilo kaybı olmaması, hatta bir kısmının midelerinde balon olmasına rağmen fazladan kilo almasıydı.
Oysa midesinde küçük bir pet şişe hacminde sıvı dolu bir balon olmasına rağmen kişinin kilo verememesi hatta kilo alması oldukça düşündürücüydü. Bu düşünceyle geniş çaplı bir araştırmaya koyuldum. Zaman içinde uluslararası arenada balon uygulamalarından sonra oldukça başarılı sonuçlar elde eden yakından tanıdığım bir meslektaşım ile konuyu tartıştım. Savunduğu mantıklı fikirler mide balonuna karşı olan bakış açımı da değiştirmiş oldu. Mide balonu taktığı kişiler daha iyi oranda kilo veriyorlardı ve balon çıkarıldıktan sonra da geri kilo almıyorlardı. Kalıcı kilo kaybı sağlamak için vurgu yaptığı ana unsur ise beslenme tarzıydı. Onun sayesinde bende beslenmeye dair doğru bilinen pek çok şeyin yanlış olduğuna şahit oldum. Şahit oldum diyorum çünkü bana oldukça mantıklı gelen bu yöntem sayesinde mide balonu uygulamalarından sonra hastalarımızda şaşırtıcı oranlarda kilo kaybı gözlemlemeye başladık.
Bu gözlemlerimize dayanarak şunu artık rahatlıkla söyleyebilirim ki; siz de ameliyatsız kalıcı şekilde kilo vermek istiyorsanız bizimle iletişime geçebilir, konu hakkında daha detaylı bilgi alabilirsiniz.
Peki hangi Mide balonu tercih edilmelidir?
Klasik tip mide balonu mu yoksa yutulabilen mide balonu mu?
İsterseniz gelin her iki mide balonu çeşidinin avantaj ve dezavantajlarını ele almadan önce nasıl uygulandığına bakalım.
1- Klasik Mide Balonu
Bu yöntemde balon kişinin midesine endoskopi yardımı ile yerleştirilir. Uygulamadan önce kişi hafif bir anestezi ile uyutulur. Sonra yemek borusu ve midenin içine hortum şeklinde endoskop denen bir kamera ile bakılır. Balon yerleştirmeye engel bir durum yok ise balon mideye yerleştirilir, yarım litrelik özel bir sıvı ile şişirilir. Yaklaşık altı ay sonra balon yine endoskopi yardımı ile mideden çıkarılır.
AVANTAJLARI DEZAVANTAJLARI
• Midenin içi bir kamera ile görüldükten sonra balon midenin içine yerleştirilir
- Hafif derecede anestezi gerekir
- Etkinliği 6 ay sürer
- 6 ay sonra endoskopi ile çıkarılır
- Daha ekonomik
2- Yutulabilen mide balonu
Bu yöntemde balon büyükçe bir kapsül şeklinde olduğu için su yardımı ile kişiye yutturulur ve akciğer filmi gibi bir karın filmi çekilir. Eğer balon midenin içine inmiş ise kapsülün arkasına bağlı olan ip gibi bir kateter ile balon özel bir sıvı ile şişirilir ve tekrara bir film çekilerek balonun şişip şişmediği kontrol edilir. Bu tip mide balonu yaklaşık 4 ay içinde kendiliğinden parçalanarak bağırsak yolu ile dışarı atılır. Ancak parçalanan balon bazı kişilerde bağırsak tıkanıklığına yol açtığı için ameliyat gerekebilir.
AVANTAJLARI DEZAVANTAJLARI
• Anestezi gerekmez • Midenin içi görülmeden uygulanır
• Kendiliğinden parçalanır • Etkinliği 4 ay sürer
• • İki defa radyasyon alınır
• • Parçalanan balon bağırsağı tıkayabilir
• • %50 daha pahalıdır
REVİZYONEL BARİATRİK CERRAHİ
Revizyonel obezite cerrahisi, hastaya daha önce uygulanmış ancak yetersiz veya başarısız sonuçlar alınmış olan obezite ameliyatlarının, başka obezite cerrahisi yöntemleri ile değiştirilmesidir.
Bu kapsamda gerçekleştirilen operasyonların süresi daha önce yapılmış olan ameliyata bağlı olup, genellikle 1-3 saat sürer.
Hastanın hastanede kalış süresi ise 3 – 4 gecedir.
HANGİ TÜR OBEZİTE AMELİYATLARINI REVİZE EDEBİLİYORUZ:
• Mide kelepçesi operasyonunu rny gastrik bypass operasyonuna çevirme
En sık gerçekleştirilen revizyonel cerrahi türüdür. Daha önceden uygulanmış olan mide kelepçesi çıkartılıp mide bypass ameliyatı gerçekleştirilir. Her 10 vakadan 8’inde, kelepçenin çıkarılması ve bypassa çevrilmsie tek bir ameliyat içerisinde gerçekleşir. Mide kelepçesi mideyi çok tahriş ettiyse mide bandı çıkartılıp 3 ay sonra mide bypass ameliyatı gerçekleştirilir.
• Tüp mide operasyonunu rny gastrik bypass operasyonuna çevirme
• Tüp mide operasyonu üzerine mide kelepçesi yerleştirme
• Tüp mide operasyonu sonrası tekrar tüp mide (re-sleeve)
• Mide kelepçesi operasyonunu tüp mide operasyonuna çevirme
• RNY gastrik bypass operasyonu üzerine mide kelepçesi yerleştirme
• RNY gastrik bypass operasyonunda bağırsak bağlantısını uzatmak